BODRUM'DAN ÜÇ ÇOCUKLU BİLDİRİYORUM

29 Nisan 2011 Cuma

NEDİR BENİM BU KIYAFET ÇİLEM

Daha önce bahsetmiştim size mayıs ayında benim kara kızan kazan dibim (meali en küçük erkek kardeşim )nişanlanıcak diye.
Nişan için abiye gibi olmayan abiye arayışım bir ay öncesinden başladı .girdiğimiz her mağaza ve moda evine bu tabiri kullanınca ablak ablak baktılar tabi .İstediğim şey kardeşimin nişanında giyebileceğim çok sade ama bi o kadar da şık görünen bir elbise.Neyse çokca tezgahtarı kızdıraraktan ayaklarımıza da kara sular inerekten en son bir moda evinde beğendik bir elbise ancak sadece krem rengi olduğundan ve de tahmin edeceğiniz gibi açık bir elbise olduğundan tezgahtar:
- biz size aynısını kol takıp istediğiniz renkte dikeriz zaten bizim imalatımız bu elbise. dedi
-tamam dedim mercan rengini seçtim
-bir hafta sonra astar provasına çağırdılar provayı tezgahtar yaptı o zaman bi terslik olucağı içime doğdu zaten diken yapsın ben beklerim dedim ama nafile
-bir hafta sonra aradılar elbiseniz hazır ama seçtiğiniz rengin bi ton koyusu oldu dediler gittim
-elbiseyi giydim bi kere modeli becerememişler bambaşka bişey olmuş diyorum yoo aynısı diyorlar kafayı yiyeceğim bi ton koyusu dedikleri renkte bildiğiniz nar çiçeği .Mercanla alakası yok.
-Çok sakin bir kişilik olan ben ilk defa cingar çıkarttım çünkü iki sene önce oğlanların sünneti içinde özel dikim abiye yaptırırkende aynı şeyler geldi başıma iki ay öncesinden diktirmeye başlamıştım son güne başka terziyle halledebilmiştim kıyafetimi
neyse Allahtan eşim yanımdaydı kendisi görünüş olarak sert bi adamdır olaya mudahil olunca tırsdı bizimkiler sonra işin aslını kaçırıverdiler ağızlarından benim üzerime giyip beğendiğim abiyeyi başka bi atölyeleri yapmış yoğunluktan dolayı benim elbiseyi başka bi atölye.
Hazırda olan bi başka abiyeyi cepkenli yani bolerolu verelim diyorlar ya arkadaş cepkenli bi elbise istesem heryerde zibil gibi neden uğrşayım böyle
neyse aradılar esas atölyeyi durumu anlattılar şimdi sözde orası yeniden dikiyor elbiseyi
Pazartesi teslim edicekler bakalım nasıl olucak ama çok olumlu düşünemiyorum galiba benim bu işlerde şansım yok
NİLERK

25 Nisan 2011 Pazartesi

NE HAFTA SONUYDU AMA/ARABASIZLIK

Cuma günü hiç bir problem yaşamadan parklarda oynayarak falan geçirdik akşamda sakin sakin yattık çocuklarımla ,beyimiz yine bodrumda tabiii...
Gece 1 gibi Asım ateşlendi sabaha kadar onunla uğraştım bu arada kara kara düşünüyorum 23 nisan gösterisi için büyük oğlumla berber okul da gitmemiz lazım bu hasta çocukla nasıl olucak diye
Sabah kalktık bide baktım Berra da hasta salya sümük ağlıyor öksürüyor moraller oldu sıfır hepde böyle zamanlara denk gelir zaten.
Gösteri saat birbuçukta çocuklarda hiç iyileşme belirtisi yok bir yandan çaylar ilaçlarla uğraşıyorum bir yandan da Enesin gösteride giyeceği kıyafetleri ütülemeye.
Neyse görümcemle kayınvalidem geldi Allahtan da onları evde bırakıp Enesin gösterisine gidebildim çocuğum yoksa çok üzülecekti.Keşke Akşama kadar kalabilselerdi.
Eve geldim yemek telaşı berra sürekli ağlıyor kucağımdan inmek istemiyor .Akşamı nasıl yaptım bilmiyorum.Gece bi birine bi birine gidiyorum elimde ateş ölçer.Saat birde tamda ben elimde şurupla merdiven çıkarken deprem oldu zaten ne zaman yanlızsam oluyor İzmir'e taşındığımızdan beri üçüncü bu ses çok korkutucu.
Pazar sabahı enesin veli kahvaltısı vardı oğlum gidemeyiz kardeşlerin çok hasta diyince kıyamet koptu zaten bu okulda hiçbir proğrama katılamamış şu kardeşleri hiç olmasaymış falan falan .Büyük halamızı aradık çocukları alırmısınız diye sorduk kabul ettiler sağolsunlar bizde okulda diğer veliler ile buluştuk.Enes çok eğlendi arkadaşları ile ama benim aklım hep ufaklardaydı.Eve gelince çocuklar gelmeden pazara çıkalım dedik yoksa bütün hafta markette bulduğumuz bayat sebze meyvalar ile idare etmek zorunda kalıyoruz .pazardan gelince ufaklıklarda geldi .Maraton yine başladı gece ikiydi ben hala elimde ilaçlarla geziyordum.
Bu arada arabam satıldı geçen hafta ben yıllardır eşim sık sık şehir dışına çıktığından bütün işimizi kendimiz hallediyoruz araba benim elim kolummuş sanki o kadar zorlandım ki bu hafta sonu umarım kısa zamanda alabiliriz yenisini çok yakıyor diye satılmasını ben istemiştim ama bu kadar hızlı satılacağını da düşünmemiştim  Aslında istediğim bir model var ama şu an için zor görünüyor.Bakalım hayırlısı
çok uzattım dimi hakkınızı helal edin
NİLERK

22 Nisan 2011 Cuma

KIZLARMI ÇOK KONUŞUR ERKEKLERMİ?

Kızım doğmadan önce kız çocuğu olan tanıklarım hep derdi kızla oğlan çok farklı bak iki oğlun var ama kız bambaşka bıcır bıcır konuşurlar hiç susmazlar falan falan .
Berra doğduğunda ortanca oğlum iki yaşndaydı ve hiç susmuyordu incecikte bir sesi var ilk kelimelerini duğduğumda ne heyecan yapıyordum sabırsızlıkla bekliyordum hergün yeni bir kelime söylemesini 2 yaşında gayet tüm dertlerini anlatacak kadar hatta daha fazlasını sabahın köründen akşama kadar hatta uykuya dalacağı son ana kadar o tiz sesi ile bıcır bıcır bir sürü laf ederdi
Yandık diyordum berranın sesi kim bilir daha ne kadar ince olucak ve kim bilir asımın kaç katı kelime ile konuşacak
Durum hiç de öyle olmadı...
Berra şimdi 2 yaşında Asım dan gayet kalın ve tok bir sesi var ,evet çok cilveli,işveli ve de nazlı takibiki daha güleç maşallah sabahları gülerek ve o kalın sesi ile şarkı söyleyerek başlıyor güne ama sadece çok lazım olan kelimeleri kullanıyor .Mesela:
-koykuumm(meali korktuum)
-agıkgım(meali acıktım)
-su
-abiiiii (iki tane abisi olunca mecburen)
-aç baby (baby tv yi açmamı istiyor)
-soyk ell(bezini değiştirken elim soğukca söylüyor)
-tayk bizzezik(bileziklerini takmamı isterken) 
-hayr (bide herşeye hayır diyor)
bence bir süre sonra patır patır dökülecek kelimeler ve daha anlaşılır olucak
Şimdi bide Asımın kullandığı cümlelere bakalım(bu arada asım 4 yaşında)
-Abi sana meydan okuyoyum yemeğimi senden önce bitiicem.cesayetin varmı?
-.Anne hangi sebzeley daha sağlıklı sayaymısın noolur patates salıklı oysuun
-(gölgede açan bir çiçeği kopardıktan sonra parkın ortasında dolanmaya başladı napıyosun diye sorunca )çiçeğe güneş aldıyıyorum büyümesi için lazım dedi
-moyalim çok bozuk bu sabah bana günaydın demeyi unuttun anne
-Saçımın bu halini beyenmiyorum bence kestiyelim
-Desenli kıyafetleyi teycih ediyoyum
- t-yexler bence yaşayken yanaydağlayın içine saklanabiliyleydi.
-her gün çoyba hergün çoyba daha kaç yaşıma kaday anne
daha aklıma gelmeyen bir sürü şey bunları çabuk unutyormuşum not almaya başlasam iyi olucak bide r leri tam söyleyebilse ve sesi biraz daha kalın çıksa sanırsınız ki büyük bir adamla sohbet ediyorsunuz
son olarak daha birçok kişinin ismini bile bilmediği hayvanların ingilizcelerini ne yiyip ne içtiklerini nerde yaşadıklarını bilir

Şimdi kızlarmı çok konuşur erkeklermi bence bu durum herkes için değişir ya da yerine göre değişir
NİLERK

21 Nisan 2011 Perşembe

DUYGULARIN MİMİ....

Sevgili assahara nın mimi ni bende üzerime alıp cevaplamak istedim...
 
Mim Sorumuz; Duyularımıza İthafen ?

En Sevdiğin 3 Görsel;
uyuyan bebeklerim,kır çiçekleri,deniz(puslu ya da masmavi farketmez)
En Sevdiğin 3 Ses; çocukların gülüşmeleri,keman sesi,dalgaların kıyıya vurduğunda ki ses
En Sevdiğin 3 Tat;
Turşu,bitter çikolata,kahve
En Sevdiğin 3 Koku;
Fırından yeni çıkan kurabiye,çilek,kahve
En Sevdiğin 3 His; Aşk ,özgürlük,yanlızlık
 
BENDE BU MİMİ CEVAPLAMAK İSTEYEN HERKESE GÖNDERİYORUM...
NİLERK

İŞTE BENİM GÜNLÜK CİLT BAKIMI RUTİNİM

itiraf ediyorum cildiyle problem yaşamayan insanları çok kıskanıyorum .Çocukluğumdan beri cildimle aramız hiç iyi olmamıştır sürekli sorun çıkarmıştır bana.
Benim gibi tipik başak burcu bir kadında temizleme jellerine bakım kremlerine toniklere az para harcamamışımdır hani.Sık sık marka değiştirerek tüm ürünleri denedim denemediğim marka kalmadı sanırım güzellik salonlarında satılan bunlar dışarıda alkdıklarınıza benzemez laflarına da kanıp kanıp aldığım olmuştur.
İşte bunlarda son aldıklarım :Sabah akşam resimde gördüğünüz sırada uyguluyorum
jelle temizle
peeling yap(normalde hafta da iki sefer yapılıyor ama ben hergün yapıyorum bakalım ne olucak)
tonikle
nemlendir (artık kırışık tedavili mecburen)
en son ellerini kremle (gerçi beş dakika sonra bir bahaneyle bişeyler yıkayacaksın ama boşver)
İstanbul da olduğum zamanlarda güvendiğim bir merkez vardı ve 2 ayda bir gidip bakım yaptırabiliyordum bide yılda bi kez kimyasal peeling o da iyi geliyordu ama izmirde henüz güvenip bir yere gidemedim.
Şimdi soruyorum -ben sadece suyla yıkıyorum diyenlere sinir olmayayım da ne yapayım hıı?
-YOKSA BEN BU KADAR UĞRAŞIYORUM DİYEMİ BARIŞAMADIK CİLDİMLE BU DA AYRI BİR KONU?

18 Nisan 2011 Pazartesi

7/24 ÇALIŞAN BİR FABRİKANIN TEK İŞÇİSİYİM...

*Sabah saat 8:00 sırt ağrısıyla beraber yataktan kalk

*Bir posta çamaşırırı makinaya koy çalıştır

*Oğlanların yatağını topla (aynı ande berranın küçücük vücudunun neresinden çıktığı belli olmayan bilmem kaç oktavlık sesiyle sabahın o saatinde böyle neşeli olmasına sinir olaraktan bağıra bağıra söylediği şarkısını dinle )

*Hepbirlikte alt kata inip dolaptan üç yumurta al cezveye koyup ocağa koy

*Büyük oğlanın beslenmesini hazırla bir yandan da bak ne emeklerle hazırlıyorum yemessen ben sana sorarım !!tehtitlerini savur.

*Büyük oğlana kahvaltı tabağını ver çıkma saatini de hatırlat

*Küçüklerin karışık kahvaltılarını hazırla (cici bebe,tahin,pekmez,keçi peyniri,zeytin ezmesi tahıllı mama,yumurta,ve süt karıştırılır nasıl yediyorsun diye sorma çünkü benimkiler bayılıyo)ve yedir.

*Büyük oğlanı okula yolcu et

*mutfağı ve salonu toparla

*Kendin kahvaltı yap fırsat bulursan kahvaltıda birkaç sayfa gazete okuyabilirsin.Eğer eşin şehir dışında değilse gazeteyi o okur zaten

*Yukarı çık makinada yıkanan çamaşırları as.Askıdakileri topla bi ara ütülersin?

*Kendi yatağını topla ve evi süpürmeye başla bu kadar ağır bir süpürge seçtiğin için kendine kız, bozduğun kaçıncı süpürge olduğun için yenisini almayacağı için eşine kız

*Banyo paspalarını havalandır pazartesi ve perşembe ise günlerden toz alman,yerleri silmen ve banyoları yıkmanda gerek.Salı ise ufaklıkların banyo yapması lazım.diğer günler çocukları ya parka götür yada havalı kapalı ise evde oyun oynayın boyama falan yapın

*Çocukların  öğlen çorbalarını içir 13:00

*dolaptan ısınmaları için meyve çıkar

*Ufaklıkları uyut uyuturken kitabını okuyabilirsin

*İşte kendine ayrabileceğin yarım saat sana bişeyler atıştırıp internete girebilirsin

*Sonra akşam yemeğini ve ertesi gün öğlen için çorbayı hazırla çok ses yapmamaya gayret et ki ufaklıklar hemen kalkmasın

*Büyük oğlan okuldan gelir saat 15:00

*Abilerini bekliyorlarmış gibi küçüklerde kapı daha çalmadan uyanmış olurlar zaten

*Büyük oğlanın her gün nasıl oluyorda beyaz gömleğini leke yapıp geldiğini görünce ya sabır çek.
Çantasını kontrol et ki bugün neyini kaybettiğini anlayasın ödevlerini sor defterlerini kontrol et

*Meyve tabaklarını hazırla ve yedir 16:00

*Büyük oğlanın ödevini yapmasına yardım et ya da küçükleri abisinden uzak tutmaya gayret et ki çocuk ödevini yapabilsin

*kavga edenleri ayır,terleyenlerin üstünü değiştir,dağılan oyuncakları bilmem kaçıncı kez topla

*Akşam yemeği için sofrayı hazırla

*Akşam yemeği 19:00-20 :00(bizimkileri sofrada sabit tutabilmek ile gezerken peşlerinden koşturmak bu süreye dahil)

*Sofrayı topla bılaşıkları yıka

*Büyük oğlanı gitar çalışması için yukarı yolla

*Küçükleri gitardan uzak tutmak için aşşağıda binbir şaklabanlık yap

*Allahım saat 21:00 olmadımı daha aaa olmuş yippu !

*Hadi yataklaraaaaa!!!

*çoraplar çıksın pijamalar ,yumuşak oyuncak ,masal tamam nolur uyuyuuuun

*sessizlik sağlanınca berrayı sallıyabilirsin ayağında ve yanına bilgisayarını alıp 101 oynayabilirsin,face de takılabilirisn

*Saat oldu 22:00 topladığın çamaşırları katla ve ütülenecekleri ayır bir ara ütülersin??

*İşte salonda kotuktayım yapışmış durumda gününe göre bir dizi var ekranda  herzaman ki gibi son çeyreğini izliyorum önemi yok çünkü çok yavaş ilerliyorki anlamam çok zaman almıyor

*Artık sende yatabilirsin bir iki saat sonra berra ağlar suyunu verirsin, asım bilmem kaç kere senin yanına gelir ve topuklarını ağzına sokar sen de onu geri yatağına götürürsün 10 dakika geçmez o geri gelir sonunda sen pes edersin o da kafasını senin kafanın üstüne koyar sekiz çizmiş bir şekilde uyursun

*Sabah saat 8:00 sırt ağrılarıyla beraber yataktan kalk.

15 Nisan 2011 Cuma

POSTLARI OKUYORUM AMA YAZMIYORUM

Ne kadar uzun zaman oldu bişeyler yazmayalı bakalım bu ruh haletim ne kadar devam edecek yazamıyorum ama tüm takip ettiğim dostları okuyorum...
belki kurmalı bir oyuncak gibi hergün aynı şeyleri yaşadığım içindir.Hayalini kurduğum iple çektiğim İstanbul gezisi bile ışığını kaybetmeye başladı NE ÇOK SÖYLÜYORUM HAYIRLISI...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...