Selam Dostlar,
Hala blog okuyanların var olduğunu görmek çok mutlu etti beni ,gerçi geçenler de eski postlarımı okumak kimse okumasa bile blog yazmaya neden başladığımı hatırlattı bana .Evet ben şu nankör hafızama inat yaşadıklarımı ve hissettiklerimi unutmamak için başlamıştım blog yazmaya ve amacına ulaşıyor,nadir olarak da not tutsam hayata ...
Gelelim benim bu aralar en muzdarib olduğum konuyu sizinle paylaşmaya ; Yıllar önce daha çocuk yaşlarımın da, kimdi o başımı yakan hatırlamıyorum ama biri bana adabı- muaşeret (görgü kuralları ) kitabı hediye etmişti.Başımı yakan diyorum çünkü orada okuduğum birkaç maddeyi hayatıma öyle işlemiş öyle kanıksamıştım ki herkesin aynı hassasiyette olacağını sanmışım.
Bu konu da bir usta,her şeyi bilen ya da her kuralı uygulayan biri olduğumu iddia edecek kadar densiz değilim belki de çok az şey biliyorum.Ama yine de son zamanlarda mağdurum da mağdur edebiyatı yapmama sebep olan bu maddeleri sizinle paylaşmak istiyorum ...
İşte bunlar benim en sık karşılaştığım ve yoğun hayatım da beni zor durum da bırakan (çileden çıkaran) maddeler ...
1- Söz verilen buluşmaya eğer anlaşılan saatten 15 dk.dan fazla geç gidilecekse mutlaka haber vermek (en çok bundan çekiyorum .) Üç çocuklu ve her gün hem spora giden hemde en az bir programa zamanında yetişen biri olarak çevremdekiler öğrendi bu konuda ne kadar titiz olduğumu içlerinde benim gibi olanlar olsa da inanın türümüzün son örnekleri olduğumuz kanaatine varacağım yakında
2- Bir davet aldınız gidip gidemeyeceğinizi en kısa sürede cevaplamak.(özellikle kalabalık programlar da davet edilen bir sürü kişi hemen dönüş yapmadığın da organizasyonu yapanların hali haraptır) Bazen öyle oluyor ki geri dönüş yapar mısınız dediğiniz halde tekrar tekrar aramak zorunda kalıyorsunuz davet ettiğinizi .(işte bundandır telefon faturamın bu kadar kabarık gelmesi sevgili eşim )
3-Davete katılacağınızı söylediniz ancak bir aksilik çıktı gidemeyeceksiniz karşı tarafı zor durumda bırakmayacak şekilde erkenden haber vermek .(özellikle evde yapılacak buluşmalarda biliriz ki ev sahibi ona göre hazırlık yapar )Düşünün siz ikrama başlayacaksınız son misafirinizin de gelmesini bekliyorsunuz bu arada sıcak servis edeceğiniz şey olmuş buz gibi artık dayanamayıp arıyorsunuz misafirinizi ve gelmeyeceğini öğreniyorsunuz ,tepkiniz ne olurdu ?
4- İade-i ziyaret gibi bence İade-i davet de önemli (her şeyi başkalarından beklememek lazım dimi )
Okuduğum kitap da daha hoş ve sosyal hayatımızı güzelleştirecek çok madde vardı ama yazıyı uzatım sizi sıkmak değil amacım.Bunların haricin de çatal bıçak sağ tarafta olmuş,oturma düzeni şöyle olmuş ,vesaire vesaire bunlar benim için çok da önemli değil teferruat gönüllerin bir olması her şeyin üstün de .
Biz kuşu ölünce bir çocuğa baş sağlığına giden peygamberin ümmetiyiz çok şükür, tabi ki hasta ,yaşlı ,akraba ziyaretlerini bileceğiz,zor durum da olana yardım etmesini de .Ama ah ne olur bana göre kul hakkı olan sosyal hayatımız için önemli şu konulara da biraz hassasiyet göstersek .Tabi sosyal bir hayat istenmeye bilinir tercih meselesi.
Bu yazıyı yayınlayıp yayınlamamayı uzun zamandır düşünüyordum yanlış anlaşılmalara sebebiyet verir diye ama benim gibi mağdur olan arkadaşlarımı da görünce yayınlamaya karar verdim. İşe yarar mı yaramaz mı bilmem ama en azından ben içimi dökmüş oldum .Hakkınızı helal edin.
Sizin de mağdur olduğunuz,keşke şu konuya hassas olsa yakınlarım dediğiniz meseleler varsa postun altına yorum olarak yazın biz de faydalanalım inşallah.
NİL-ERK
1 yorum:
İlkokuldayken annemin görgü kuralları adına bir kitabı vardı.O kadar çok okudum ki karakterime yansıdı sanırım orada yazılanlar içime işlemiş.Eskiden insanlar bu konularda daha hassas,daha nezaketli ve saygılıymış.Şimdi ise tam tersi diyebilirim insanlarda bir vurdum duymazlıktır gidiyor.
Yorum Gönder