Her an kaptılma korkusu yaşayaraktan inadına paylaşım yapıyorum umarım son olmaz diyerekten her seferinde.
Dün kemeraltına gitmek için niyetlendik Şeydacığımla ama kredimi kullandığım için çocuklarıda yanımıza almamız gerekti.Bir akşam öncesinden ertesi günün işleri aksamasın diye.Ütüler yapıldı,yemek hazırlandı sabah kahvaltıda yapmak üzere börek içi yapıldı velhasıl saat gece bir buçukta yatıldı.
Sabah 7 de kalk börek yap,kahvaltıyı hazırla ortalık topla,büyük oğlanı okula gönder,ufaklıkları giydir,ben giyin derken saat 9:30 da evden çıkıldı.Anlamsız ve her saat artan bir baş ağrısı ile...
Kemeraltıda bloglarda da rastladığım ve birkaç mağazada da gördüğüm incili fiyonklu bileklik için malzeme almak üzere gittik Allahtan çok kalabalık değildi de çabuk alabildik.
Kızlar ağasının orda benim sürekli artan baş ağrımın doğru düzgün kahvaltı yapamamamdan olsuğunu düşünerek Karagöz börekçisinde oturduk.Gerçekten su böreğinin hakkını vermişler.tavsiye ederim.Kızlarağasının içinde yeri...
Eve geldiğimizde saat bir civarıydı çocukları yedirdim.uyuttum.Sağolsun şeyda yanlarında durdu bende büyük oğlanın okulunda ki toplantıya gittim.Ama baş ağrım o kadar artı ki sürekli aynı şeyleri söyleyen öğretmen ve velilere dayanamayıp çıktım.Saat oldu dört ve ben artık hizmet dışıydım akşam eşimde yoktu evde çocuklar kendi kendilerini idare ettiler bir ara güç toplayıp onları yatırdığımı hatırlıyorum.SAbah kaldığımda evdeki manzarayı nasıl anlatacağımı bilemiyorum tüm odalar banyolar mutfak darmadağın.yerlerde mısır gevrekleri boş süt kutuları mutfakta oyuncaklar,salonda mutfak eşyaları....
Sadece yarım gün hizmet dışıydım demek ki neymiş kendi iyiliğim için hasta olmamam gerekmiş....
NİLERK
1 yorum:
kızlar ağasını ilk defa duydum, önce istanbulda sandım ama izmirdeymiş, gezilesi bir mekana benziyor ilgimi çekti :)
Yorum Gönder