24 SAATLİK TATİL/ URLA DA GEZİNTİ :)

24 Saatlik tatilimin ikinci postudur bu canlar :)

EE ne yapalım bu sene bize bu kadarı  nasip oldu ama seneye acımasız planlarım var bu tatil mevzusunda ,tabi Rabbim neyi nasip ederse o yaşanır .

İlk olarak sahil boyu yürüyüş, canan bu konuda başta isteksiz olsa da resmen ayaklarımızın pası silindi.Bir de gelen iş telefonları olmasaydı daha bir mutlu olacaktım.

Sonra biraz açlık bastırmaca hafif yeyip akşama sakladık hakkımızı nereden bilelim akşam aç kalacağımızı :) 

Efendim çoğu resturantın kedisi olur ya bu da bizim yemek yediğimiz yerin martısı .Yavaş yavaş masalara yaklaşıp ,sakin sakin insanları süzdü .Baktı olmuyor biraz kafası ile oyunlar yaptı ,sonra kayıtsız kalamayıp kendisine ekmek atılan masanın önünde karnını doyurana kadar takıldı.Ve geldiği gibi gitti.

Karantina Adasıymış efendim burası denizin ortasında dar bir yol ile bağlı hala üzerinde çalışan bir hastahane var.

Otelimizin bahçesi akşam yemeği için gittiğimizde kanun sefası vardı yemek ile ilgili tek güzel şey de buydu.Dediğim gibi menü çok zayıftı ve gelen yemek bizi doyurmadı.

Yemekten sonra başka nereye gidip ne yesek diye düşünürken eşimin objektifinden bir kare .Canım insanın karnı guruldar iken  romantik olmasını bekleyemezsiniz değil mi ???

Biz de başladık yürümeye 

AAh işte budur filtre kahve ve sufle sanırım üç fincan kahveden fazla içtim başlangıç iyi olmasa da finali güzel oldu :) (bu mekanın adı Nar cafe giderseniz diye belirteyim istedim küçük yer hemen bulursunuz )

Ertesi sabah kahvaltıyı hiiiiç riske atmadan otelden çıkışımızı yapıp sahilde ki Deniz Altı Cafe ye gittik iyi ki de öyle yapmışız hem mekan hem de kahvaltı süperdi Egeliler bilirler lor üstüne böğürtlen reçeli benim favorim.Çok mu cabrolik (bizim aile de obur demek ) bir çiftiz evet sanırım öyleyiz 

İşte böyle bende tatil postu yazdım sonunda :) 
Sonra ki post İkea ganimetleri Byeeeeee
NİL-ERK